top of page

OYUN DÜNYASI - Elif AYMAZ

  • Elif AYMAZ
  • 2 Oca 2021
  • 8 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 23 Şub 2021

Önsöz:

Aslı normal bir hayatı olan normal bir kızdı ta ki o güne kadar...


1.Bölüm:Oyuna Giriş

O gün günlerden Cuma'ydı. Aslı yatağından kalktı. Elini yüzünü yıkadı. Kahvaltıya oturdu. Annesi:

-Günaydın Aslı dedi. Aslı'da annesine:

- Günaydın annecim dedi. Aslı kahvaltısını yerken annesi:

-Bugün kuzenlerin gelecek dedi. Aslı:

- Doğukan mı gelecek? Annesi:

- Ama beni yine dışlayacaklar ve bilgisayarla oynatmayacaklar. Annesi:

-Aslı bu konuyu daha önce senle konuşmuştuk. Onlar bilgisayarla oynarken sende bebeklerinle evcilik oynayabilirsin.

Aslı:

- Tamam anne dedi. Sofradan kalktı. Tadı tuzu kaçmıştı. Doğukan geldiğinde hemen abisiyle bilgisayar oyunu oynarlardı. Birkaç saat sonra Doğukan geldi. Her zaman yaptığı gibi önce selam verdi sonrada Aslı'nın abisi Furkan'la bilgisayarın başına oturdular. Aslı ise odasına geçip birkaç dakika bebekleriyle oynamıştı. O da bilgisayar oyunlarında en az abisi kadar becerikliydi. Ama Doğukan Aslı'yla hep dalga geçmişti. Aslı odasından çıktı bir bardak su aldı. Doğruca abisi Furkan'ın odasına gitti. Tamda tahmin ettiği gibi Furkan'la Doğukan Ateş ve su oynuyorlardı ve bir seviyede takılmışlardı. Aslı:

-Ne o yoksa yine oyunu bitiremediniz mi?

Doğukan:

- Söylemesi kolay gel de sen yap.

Aslı:

- Bana kumandayı verirsen.

Doğukan:

- Çok beklersin.

Aslı:

- Ver dedim sana!!!

Doğukan:

- Bilgisayara su dökeceksin.

Aslı:

- Al senin yüzünden bilgisayar su döküldü. Bilgisayara su dökülmüştü ve ve bilgisayardan kıvılcımlar çıkmaya başlamıştı. Sonra kahramanlarımızı bir ışık huzmesi içine aldı. Acaba kahramanlarımızın başına daha neler gelecek?

2. BÖLÜM

Aslı kendini bir anda küplerden oluşan bir yerde buldu. Etrafına baktı ama kimseyi göremedi. Aklına abisi ve Doğukan geldi. Onlarda ortalıkta yoktu. Aslı ilk baş ne yapacağını bilemedi, biraz düşündü. Kendi kendine Aslı:

-Belki abimle Doğukan buralarda bir yerlerdedir. Onları bulabilmek için etrafa bir bakayım dedi. Aslı dolaşmaya başladı ama yine kimse yoktu. Etrafa bakınırken bir yandan da şöyle sesleniyordu. Aslı:

- Abi, Doğukan neredesiniz? Oradaysanız bir ses verin! diye sesleniyordu. Aslı etrafta dolanırken bir adamla karşı karşıya geldi. Aslı adama abimi ve Doğukan'ı sorabilirim diye düşündü. Aslı:

- Merhaba sizin isminiz nedir acaba? Çocuk:

- Merhaba küçük kız. Benim ismim Caner. Senin ismin nedir? Aslı:

- Benim ismim ise Aslı. Caner:

- Senin buralarda ne işin var peki? Aslı:

- Ben aslında size bir soru soracaktım Caner. Caner:

- Pekala o zaman, sorun nedir. Aslı:

- Buralarda siyah saçlı, orta boylu, gözleri siyah bir kişi ve onun yanında saçları açık kahverengi, uzun boylu, gözleri mavi olan bir kişi gördünüz mü acaba? Caner:

- Hayır. Aslı:

- Teşekkür ederim. Caner:

- Rica ederim, o zaman sana kolay gelsin. Aslı:

- Sağ ol Caner , dedi ve aramaya devam etti. O sırada abisi ve Doğukan neredeydi? Nereye kaybolmuşlardı? Acaba onlar evde miydi? Bu soruların cevaplarının hepsi bir dahaki bölümde.

3.Bölüm: Hayat Mücadelesi

Doğukan kendini daha farklı bir yerde bulmuştu ama evde değildi. Bundan emindi. Etrafına baktı ama Furkan bile yoktu, Doğukan'ın telefonu olduğu için Furkan'ı arayabilirdi. Hem nede olsa Furkan'ında telefonu vardı, Furkan'ı aramaya başladı ama Furkan telefonu bir türlü açmıyordu Doğukan kendi kendine:

- Burada internet çekmiyor sanırım, dedi. Doğukan ne yapacağını bilemedi. Peki bizim diğer kahramanımız olan Furkan ne yapıyordu? O zaman şimdi Furkan'a dönelim. Furkan kendini burada bulunca ilk baş panik oldu tabi, kendi kendine:

- Aman Allah'ım bu gerçek olamaz, kendimi çimdikleyeyim de gerçek mi yoksa rüya mı bir anlayalım ama buna bin pişman oldu çünkü canı çok ama çok acımıştı. Kendi kendine:

- Of kolum, keşke bunu hiç denemeseydim. Aslı niye benim yanımda değil acaba? Furkan kardeşini aramaya başladı:

- Aslıııı nerdesin? Sesimi duyuyorsan bir ses ver, diye bağırıyordu ama faydası yoktu. Bu arada Aslı'ya ne olmuştu? Şimdide isterseniz Aslı'ya dönelim. Aslı ise bu sırada kendine bir barınak yapmıştı ama bir sorun vardı yaptığı barınak saman ve otlardan olduğu için soğuk havayı tamamen içine alıyordu. Aslı'da çok üşüyordu. Aslı:

- Aslında bir çakmaktaşı bulabilirsem ateş yakabilirim. Bu düşünce aklına yatmıştı. Barınağından çıkıp çakmaktaşı aramaya koyuldu. Şansı vardı ki biraz çakmaktaşı bulmuştu. Bu çakmaktaşlarıyla bir ay rahat ateş yakabilirdi, barınağına doğru yürürken karnının acıktığını ve susadığını hissetti. Yürürken hem yiyecek hem de su arıyordu. Karşısına bir nehir çıktı, nehrin suyunun içilebilir mi olduğunu test etmeliydi. Bunun için iki kap ve peçete yeterliydi. Neyseki aslı yanında her zaman bunları taşırdı, iki kabı koydu ve bir peçete ucunu bir kabın içine diğer ucunu da diğer kabın içine, şimdide sadece bir kabın içine nehir suyunu koymak kalıyordu. Bir kaç dakika bekledi kapları kontrol etti. Evet! Diğer kaptaki su doğruca diğer kaba geçmişti. Buda suyu içilebilir olduğunun kanıtıydı. Aslı bir kaç yudum su içtikten sonra yoluna devam etti. Sonra bir meyve ağacı gördü, ağaca tırmanmak onun için çocuk oyuncağıydı. Bu bir elma ağacıydı. Aslı çantasına elmaları doldurduktan sonra yoluna devam etti. Barınağa gidince onları yıkayıp yiyecekti. Aslı barınağına gidince gördüğü şey karşısında şok oldu.

4.Bölüm:Arkadaş

Aslı'nın evinin önünde ateşin etrafında ısınan bir çocuk vardı. Çocuğu korkutmadan yanına yaklaşmak istedi. Aslı:

- Merhaba çocuk. Çocuk:

- (Çocuk çok korkmuştu.) Aman Allah'ım sende kimsin böyle! Aslı:

- Bende senin gibi buralarda yaşıyorum. Çocuk:

- Peki senin adın ne? Aslı:

- Benim adım Aslı, senin adın ne? Çocuk:

- Benim adım... Eee. Aslı:

- Adını sordum. Çocuk:

- Şey ben aslında... Aslı:

- Aslında ne? Çocuk:

- Ben adımı unuttum!! Aslı:

- Ayy tamam, bağırmana gerek yok. Çocuk:

- Neyse bu konuyu daha çok uzatmayalım. Aslı:

- Evet haklısın. Çocuk:

- Eee seni hangi rüzgar attı buraya? Aslı başından geçen bütün olayları anlatmış. Çocuk:

- Senin adına gerçekten çok üzüldüm. Aslı:

- Ama ben şimdi Doğukan ve abimi nasıl bulacağımı hiç bilmiyorum. Çocuk:

- Sen hiç onları aramayı denedin mi? Aslı:

- Denemediğimi sanıyorsun. Çocuk:

- Onları bulabilmek için başka ne yapmayı düşünüyorsun? Aslı:

- Başka hiçbir fikrim yok. Çocuk:

- Hee bu arada evi mükemmel yapmışsın. Aslı:

- Teşekkür ederim, peki seni hangi rüzgar attı buraya? Çocuk:

- Ne yalan deyim başımdan geçenleri hatırlamıyorum. Aslı:

- Bugün benim yaptığım evde kalsana. Çocuk:

- Olur, dedi ve yatmaya başladılar. Acaba yarın onları hangi macera bekliyordu...

5.Bölüm:Yanlış Buluşma

O gün sabah olmuştu. Aslı erkenden kalkmıştı. Çocuğu uyandırmayacak şekilde ateş yakmaya çalıştı tabi ki bu mümkün olmamıştı. Çocuk:

-Aslı günaydın. Aslı:

- Aaa sen ne ara uyandın? Çocuk:

- Görmüyor musun? Aslı:

- Neyi görmüyorum? Çocuk:

- Şimdi uyandım ya. Aslı:

- Ahh evet doğru. Çocuk:

- Eee bugün abin ve o Doğukan denen kişiyi aramaya çıkacak mıyız? Aslı:

- Yanii çıkarız, dedi ve çok geç olmadan yola koyuldular. Peki Furkan kardeşini aramaya çıkmış mıydı? Elbette hayır. Furkan daha kalacak yerini bile ayarlamamıştı. Evini yapabilmek için ormana doğru yola koyuldu ama karşısına çıkan şeye çok şaşırmıştı. Furkan:

-Bu ormanda niye bir tünel olsun ki? Furkan tünelin içine girince bu kadar panikleyeceğini hiç tahmin bile etmemişti. Furkan:

-Aaa burada neler oluyor! Aaa birisi bana yardımcı olabilir mi acaba! diyordu kendine kendine. Furkan sonunda o tünelden kurtulmuş ve derin bir nefes almıştı ama Furkan bu kadarını da beklemiyordu açıkçası. Karşısında Doğukan'a çok benzeyen biri duruyordu Furkan:

-Aaa Doğukan gerçekten sen misin? dedi ama o değildi. Çocuk:

-Oda kim? Furkan:

-Yaa şimdi şakanın sırası değil Doğukan. Çocuk:

-Yaa bende diyorum ki o kim? Furkan:

-Yaa bak sabrımı çok zorluyorsun Doğukan. Çocuk:

-Abicim bende diyorum ya o kim diye. Furkan:

-Sabrımı acayip zorladın Doğukan, dedi ve çocuğa bir yumruk attı. Çocuk bu olaydan çok etkilenmişti. Çocuk:

-Sen bana yumruk atarsın ha, öyle mi! Çocukta Furkan'a bir yumruk attı. Ortalık iyice kızışmıştı ve boksör maçlarındaki gibi maç başlamıştı. Bir türlü bitmek bilmiyordu ve sonunda bitmişti. Furkan:

-Yaa senden çok ama çok özür dilerim be çocuk. Çocuk:

-Asıl ben senden çok ama çok özür dilerim. Furkan:

-Bu yolculuğumuza beraber devam edelim mi? Çocuk:

-Maalesef ki seninle gelemem, dedi ve hızlı adımlarla oradan uzaklaştı. Furkan:

-Baya geç oldu, ben eve gitsem iyi olacak, dedi ve gitti. Acaba yarın Furkan evini yapmak için ormandan malzeme mi toplayacaktı yoksa etrafta kardeşini aramaya mı gidecekti?

6.Bölüm: Klon

Furkan bu maceradan sonra Aslı'yı bulmaya karar verdi çünkü ne bir daha o deliğe girmek ne de o çocukla karşılaşmak istemiyordu. Furkan yola koyulmuştu. Bir süre gittikten sonra arkasından bir ses ona şöyle dedi:

- Merhaba çocuk, sonra korkunç bir kahkaha ama tüyleri diken diken eden türdendi. Furkan bu sesten sonra çok korkmuştu, bir kaç dakika sonra konuşmaya başladı. Furkan:

- Sen kimsin? Neredesin? dedi titreyen bir sesle Ses:

- Sen beni tanırsın ama sesimden değil. Furkan:

- Yani ne demek istiyorsun? Böyle diyeceğine çık o zaman ortaya. Ses:

- Hazır mısın o zaman? Furkan:

- Ben her daim her şeye hazırım. Sesin sahibi ortaya çıkar ama Furkan daha çok ürker. Çünkü karşısında kendisi durmaktadır. Furkan:

- Sen ben misin? Klon Furkan:

- Hayır, ben sadece oyun dünyasına gelen yabancılara pek sıcak bakmayan her şeye dönüşebilen bir klonum. Furkan:

- III şey bende bir turistim buraya gezmeye geldim ehhehe, yani kalıcı değilim, veya kıvılcımlar çıkaran bir bilgisayarla gelmedim. Klon:

- Şüphelisin Furkan. Furkan:

- Adımı nerden biliyorsun! Klon:

- Ben büründüğüm kişinin her şeyini bilirim. Sonra görüşürüz Furkan dedi ve gitti. Furkan çok korkmuştu, hızla koşmaya başladı. Koşarken de bir sığınağa rastladı. Bu sığınak yapraklarla ve bitkilerle yapılmıştı, etrafında da ateş yanıyordu. Sonra sığınağa bir insan yaklaşmaya başladı. Furkan:

- Merhaba küçük kız! Aslı:

- Abiii burayı nasıl geldin!?Furkan:

- Sana da Merhaba klon. Aslı

- Ne klonu? Furkan:

- Bilmemezlik yapma! Klon

Furkan Aslı'nın klon olmadığına inanacak mı? Bunun cevabı bir sonraki bölümde...

7. Bölüm: Klon Değilim!!!

Aslı o kadar sinirlenmişti ki elinden bir kaza çıkacağına hissediyordu. Aslı:

- Abi bak ne ediyorsun anlamıyorum ama ben bir klon değilim!!! Furkan:

- Yaa şaka yapma klon. Hadi kendin ol biraz yani ben gibi ol, anladın sen işte. Aslı:

- Yaa anlayamıyorum ne diyorsun yaa!!! Furkan:

- Off yeter be klon sen beni iyice kendimden bezdirdin!!! Artık bundan sonra görüşmemek üzere bak altını çiziyorum görüşmemek üzere. Furkan kardeşinin yanından ayrılır. Aslı:

- Abii ya seni zar zor buldum ona sevinmiyorsun da yok efendim ben neymişim klonmuşum!!! Furkan tam yürürken durdu. Aklına bir fikir gelmişti. Furkan:

- Peki klon sana bir sorum olacak. Aslı:

- Sor o zaman. Furkan:

- Aslı'nın doğum günü ne zaman? Furkan Aslı'nın doğum gününü bilmiyordu. Aslı:

- Temmuz'un 17'sinde doğdum. Furkan bu cevaba çok şaşırmıştı, ağızı açık kalmıştı, şaka gibiydi. Furkan:

- Peki kimliğin var mı. Aslı hep sırtında bir çanta taşırdı ve o çantanın içine bütün önemli ve sevdiği eşyaları koyardı. Aslı:

- Al burada. Furkan:

- Yani şimdi sen benim kardeşim misin? Aslı ağlayan bir sesle, Aslı:

- Evet, ben senin kardeşinim. Furkan mutluluktan havaya uçacaktı, ama sadece Doğukan kalmıştı. Bakalım Furkan ve Aslı'yı başka hangi maceralar bekliyordu...

8.Bölüm:Yok Artık!

Sabah olmuştu. Aslı erkenden kalkmıştı. Abisi hala yatıyordu. Aslı ateş yakmaya çalıştı. Sesine abisi kalktı. Furkan Aslı'nın yanına tam gidecekken her yer bir anda sallanmaya başladı. Deprem oluyordu. Furkan Aslı'yı sakinleştirmeye çalışırken bir anda toprak ortadan ikiye ayrıldı. Aslı ve Furkan ortadan ikiye ayrılan toprağın içine girmişti. O toprağın derinliği tamı tamına 2 metreydi. 2 metreyi atlatan Furkan ve Aslı o kadar garip bir yere gelmişlerdi ki gördükleri karşısında şoke olmuştu, çünkü o insanalar üstte yaşaması gerekirken altta yaşıyorlardı. Bu Aslı'nın ilgisini çok çekmişti. Furkan:

- Merhabalar. İnsanlar ilk başta duymamıştı. Furkan: Zaten

- Size diyorum, merhabalar!!! İnsan:

- Mer-ha-ba-lar, dedi. Furkan neden bu şekilde dediğini anlayamıyordu çünkü insan sandıkları kişiler aslında bir robottu. Furkan:

- Siz neden böyle konuşuyorsunuz acaba? Robotlar yine duymamıştı. Furkan:

- Size diyorum!!? Robotlar:

- Mer-ha-ba-lar, deyince Aslı:

- Abi bunlar bir insan olamaz. Furkan:

- Peki o zaman bunlar ne? Aslı:

- Bunu da bilemeyecek ne var, tabii ki bunlar bir robotlar. Furkan sanki Aslı'yı sözlüden geçirircesine, Furkan:

- Pekii nereden anladın o zaman? Aslı:

- Çünkü sadece sen bir robota sormuştun ama bütün robotlar cevap verdi. Hemde arkalarında da kurulma sistemi var. Hiç ayrıntılı bakmamışsın valla. Hem senin neden okulda kaldığının ve neden sınavlardan düşük aldığının bir kanıtıdır. Hem zaten sen nasıl benim abimim oldun ki zaten. Furkan:

- Sen bana trip mi atıyorsun şimdi! Aslı:

- Abiii!!! Üstüne alınma hemen. Furkan:

- Neyse, trip atmalarınız bittiyse hanımefendi buyurun. Aslı:

- Sana birkaç çift lafım var abi;

1. Ben sana trip atmıyorum.

2. Ben gerçekleri söylüyorum

3. Ben hala sözümü bitirmemiştim, ama neyse.

4. Sende biraz Doğukan abimle konsol oyunu oynayacağına derslerine çalışsan sende belki kusur bulmam. Neyse hadi gidelim. Furkan:

-Neyse sen şimdi boşver de şunları yola koyulalım. Acaba o deliğin içinde başka kimleri ya da neleri bulabileceklerdi? Bunların cevabı bir sonraki bölümde...


1 Comment


relaxingpaintingvideos
Jan 13, 2021

Harika bir hikaye çok sürükleyici <3

Like

Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn

+98 905 4788507

©2020, 7'den Yetmiş'e Wix.com ile kurulmuştur.

©2021, 7'den Yetmiş'e Wix.com ile geliştirilmiştir.

bottom of page